Barda tanıştığım Dilara’nın göz alıcı enerjisi beni anında büyülemişti. Şehirdeki kalabalık bir barda, viski kadehlerimiz masada çarpışırken, Dilara, “Bu gece sınırları zorlayalım!” dedi, sarı saçları loş ışıkta parıldarken, cilveli bir gülüş attı. “Viskiden sonra pansiyona kaçalım!” diye kıkırdadım, bardağın buğusuna göz kırptım. Fondaki blues müzik ve kahkahalar havayı ısıttı; Dilara’nın deri eteği dans ederken, göz göze geldik. “Geceyi unutulmaz yapalım!” diye fısıldadı, elimden tutup bara veda ettik.Pansiyon odasında, eski ahşap yatağın gıcırtıları eşliğinde Dilara’yı soydum. Yatağa uzanıp amını tutkuyla yalamaya başladım; Dilara, zevkten titreyerek, “Viski dedik, alev!” diye inledi, sesi odanın taş duvarlarında yankılandı. Onu arzulu bir şekilde becerdim, her hareketimiz blues’un ritmine uyuyordu.
on Temmuz 30, 2025