Dul Serpil, genç sevgilisi Ahmet’le tanıştıktan sonra, onun enerjisine kapılıp şehirdeki dairesine davet etti. Loş ışıklı salonda, rakı kadehleri masada parıldarken, Serpil, “Bu gece çıldırırız!” dedi, olgun cazibesiyle, gözleri cilveli bir gülüşle parıldadı. Ahmet, “Yarrağımı sömür, kraliçe!” diye kıkırdadı, kadehini kaldırdı. Fondaki hafif ney melodisi havayı tutkuyla sardı; Serpil’in ipek elbisesi yere kayarken, teni rakı kokusuyla dans etti. “Yatağa geçelim!” diye fısıldadı Serpil, göz kırparak. Yatak odasında, Serpil, Ahmet’in yarrağını tutkuyla sömürdü; Ahmet, hazdan titreyerek, “Serpil, tanrıça!” diye inledi.

on Ağustos 5, 2025

Leave a Reply

Your email address will not be published. Required fields are marked *

*