Kadınların bıraktığı bardaklar, tabaklar, çatallar ve kaşıklar vardı. Masanın ayaklarının gıcırtısına şimdi tabakların ve çatalların birbirine değme sesi eşlik ediyordu. Kasıklarımın itişiyle kıçının yanakları şiddetle kavisleniyor, terli bedenlerimizden çıkan ‘clap clap clap’ sesleri odayı dolduruyordu.