Cem ve Oya, evlerinin geniş balkonunda, serin gece esintisiyle yalnızdı. Oya, Cem’in kulağına eğilip, “Arkadan, yıldızların altında yavaşça yapalım, seni içimde hissedeyim,” diye fısıldadı. Cem’in heyecanı kabardı, onu korkuluğa yasladı ve elbisesini sıyırdı. Yağ jelini aldı, Oya’nın kalçalarını nazikçe ıslatarak parmaklarıyla hazırladı. Oya inleyerek kıvrandı, “Hadi, gir içime derinlere,” diye yalvardı. Cem kontrollü bir hareketle girdi, ritmini esintiye uydurarak hızlandı. Terli bedenleri geceye karıştı, inlemeler yıldızlara yükseldi. Doruğa ulaştıklarında Oya titreyerek boşaldı, Cem de peşinden geldi. Sonra sarılıp gökyüzünü izlediler, bu açık hava tutkunun sıcaklığını paylaşarak gülüştüler.
