Buse ve Nil, bir akşamüstü şehirdeki dairelerinde yalnız kalınca, havayı ısıtmaya karar verdiler. Loş ışıklı yatak odasında, şarap kadehleri masada ışıldarken, Buse, “Bu gece alev alalım!” dedi, uzun sarı saçları omzuna dökülürken gözleri kıvılcımlandı. Nil, “Hadi, coşalım!” diye kıkırdadı, siyah dalgaları yastığa dağılırken dudakları şehvetle kıvrıldı. Hafif lo-fi müzik fonda akarken ipek gecelikler yere süzüldü; tenleri kırmızı şarap ve vanilya kokusuyla doldu. Buse, Nil’i sırtüstü yatırıp bacaklarını omzuna aldı; önce parmaklarıyla amcığını okşadı, sonra yatağın çekmecesinden kalın, parlak mor dildoyu çıkardı. “Bunu senin için saklıyordum,” diye gülümsedi. Nil başını salladı, gözleri yarı kapalı. Buse dildoyu yavaşça Nil’in ıslak amcığına soktu, her santimde Nil’in inlemeleri yükseldi. Ritmi giderek hızlandırdı, bir yandan klitorisini emiyor, diğer eliyle göğüs uçlarını sıkıyordu. Nil kalçalarını kaldırıp “Daha derin!” diye haykırdı.
on Kasım 30, 2025